ve satışlarınızı artırın.
2025 yılı itibarıyla Türkiye ekonomisinde en çok takip edilen göstergelerden üçü TEFE (Toptan Eşya Fiyat Endeksi), TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) ve Yİ-ÜFE (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi) olmaya devam ediyor.
Enflasyonun hem üretici hem tüketici tarafındaki yansımalarını anlamak için bu üç endeks birlikte değerlendirilir ve Türkiye ekonomisinin nabzını tutmada kritik rol oynar.
TEFE (Toptan Eşya Fiyat Endeksi), üretim ve toptan aşamasındaki fiyat değişimlerini ölçer.
Örnek: Çimento fiyatları %30 arttığında, bu değişim tüketiciye yansımadan önce TEFE’de görülür.
TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi), hane halkının kullandığı ürün ve hizmetlerin fiyat değişimini ölçer.
Örnek: Market sepetinde süt, ekmek ve yağ fiyatlarındaki artış TÜFE’ye yansır.
Yİ-ÜFE (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi), Türkiye’de üretici fiyatlarındaki değişimleri ölçmek için kullanılan resmi endekstir. 2005 yılından önce bu amaçla TEFE (Toptan Eşya Fiyat Endeksi) kullanılırken, günümüzde Yİ-ÜFE geçerlidir.
Önemli Nokta: Yİ-ÜFE, üretim maliyetlerinin artış hızını gösterdiği için, gelecekte TÜFE’ye yansıyacak fiyat değişimlerinin öncü göstergesi olarak kabul edilir.
TEFE ve TÜFE arasındaki temel fark, odaklandıkları alan ve kullanım amaçlarından kaynaklanır. TEFE, üretici ve toptan fiyatlarını dikkate alır; bu nedenle fiyat değişimleri ilk olarak burada görülür. TÜFE ise tüketicilerin günlük yaşamda karşılaştığı fiyatları ölçtüğü için artışlar gecikmeli şekilde yansır.
Ek kalemler açısından bakıldığında TEFE, vergi ve KDV gibi unsurları içermez. Buna karşılık TÜFE’de KDV, lojistik ve diğer maliyetler dahil edilerek hesaplama yapılır. Kullanım alanlarında da fark vardır: TEFE daha çok kamu sözleşmeleri ve maliyet analizlerinde referans alınırken, TÜFE maaş zamları ve kira artışlarında doğrudan etkili bir göstergedir.
İki endeksin artış oranları karşılaştırılır.
Örnek (2025 verisi):
Bu oran, üretici fiyatlarının tüketici fiyatlarından %23 daha hızlı arttığını gösterir.
Kira sözleşmelerinde TEFE-TÜFE ortalaması baz alınarak yıllık artış hesaplanır.
İşverenler, maaşları genellikle TÜFE veya TEFE-TÜFE ortalamasına göre günceller.
Devlet, sözleşme bedellerini TEFE-TÜFE oranıyla günceller.
Ekonomistler, TEFE-TÜFE farkını analiz ederek fiyat trendlerini öngörür.
TÜFE sepeti, tüketicilerin günlük yaşamda en çok harcama yaptığı kalemlerden oluşur. 2025 itibarıyla bu sepette gıda ve alkolsüz içecekler, konut ve kira giderleri, ulaşım ve akaryakıt, giyim ve ayakkabı, sağlık hizmetleri, eğitim, eğlence-kültür ürünleri ve lokanta-otel hizmetleri yer alır. Her kalemin sepetteki ağırlığı farklıdır ve bu oranlar enflasyon ölçümlerinde doğrudan belirleyici olur.
Türkiye’de resmi enflasyon oranı TÜFE üzerinden açıklanır. Ancak TEFE de üretici maliyetlerindeki değişimi gösterdiği için gelecekteki enflasyonun habercisi niteliğindedir. Enflasyon hesaplamalarında TÜFE, halkın günlük harcamalarına odaklanırken; TEFE, üretim aşamasında ortaya çıkan maliyetleri ortaya koyar. Bu ikisinin birlikte değerlendirilmesi, ekonomik analizlerde daha sağlıklı sonuç verir.
TEFE ve TÜFE verileri yalnızca istatistiksel göstergeler değil, aynı zamanda hayatın birçok alanında doğrudan kullanılan kriterlerdir. Kira artışlarından maaş zamlarına, kamu ihalelerinden kredi faiz oranlarına kadar pek çok uygulama bu oranlara bağlıdır. Dolayısıyla hem bireyler hem işletmeler hem de devlet kurumları açısından büyük öneme sahiptir.
Kira sözleşmelerinde yasal düzenlemelere göre TEFE-TÜFE ortalaması kullanılabilir. Örneğin TEFE yıllık %50, TÜFE yıllık %40 ise ortalama %45 olur. Bu oran, kiraya zam yapılırken baz alınır. Böylece hem kiracı hem ev sahibi enflasyona uygun bir artış oranı ile dengelenmiş olur.
Çalışanların maaşlarının enflasyon karşısında değer kaybetmemesi için işverenler TEFE-TÜFE verilerini dikkate alır. İş sözleşmelerinde yıllık zam oranı belirlenirken çoğunlukla TÜFE esas alınsa da, bazı sektörlerde TEFE-TÜFE ortalaması kullanılır. Bu uygulama hem işçi hem işverenin haklarını korumayı amaçlar.
Devlet, büyük projelerde sözleşme bedellerini güncellerken TEFE-TÜFE verilerini referans alır. Özellikle uzun vadeli altyapı ve inşaat ihalelerinde maliyetlerin artması, yüklenici firmaların zarar etmesini önlemek için bu oranlarla dengelenir. Böylece kamu yatırımları sürdürülebilir hale gelir.
Bankalar ve finans kuruluşları, kredi faiz oranlarını ve geri ödeme planlarını belirlerken TEFE-TÜFE verilerini yakından izler. Üretici fiyatlarındaki artış gelecekte tüketici fiyatlarını yükselteceğinden, bu durum faiz politikalarına yansır. Ayrıca yatırımcılar da portföy stratejilerini oluştururken TEFE ve TÜFE verilerini dikkate alır.
Eğer TEFE, TÜFE’den yüksekse, bu durum gelecekte tüketici fiyatlarının da artabileceğine işaret eder. Tersi durumda ise üretici maliyet baskılarının azaldığı ve fiyat artışlarının dengeleneceği öngörülür. Bu nedenle TEFE-TÜFE farkı, ekonomistler için bir erken uyarı göstergesidir. 2025 verileri, enflasyonist baskının devam edeceğini göstermektedir.
İşletmeler açısından TEFE ve TÜFE, maliyet yönetimi ve fiyatlama stratejilerinde kritik rol oynar. Yükselen TEFE, üretim maliyetlerini artırırken; artan TÜFE, tüketicinin alım gücünü sınırlar. Bu ikili denge, işletmelerin kâr marjlarını doğrudan etkiler. Dolayısıyla doğru analiz yapılmadan uzun vadeli planlama yapmak riskli olabilir.
Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde tahsilatların gecikmesi, işletmelerin nakit akışını olumsuz etkiler. TEFE-TÜFE farkı arttığında vadeli alacaklar değer kaybeder. Bu nedenle firmalar, dijital tahsilat sistemleriyle ödemelerini hızlandırarak riski azaltmalıdır. Payfoni gibi e-tahsilat çözümleri, tam da bu noktada işletmelere güvenli nakit akışı sağlar.
2025 yılında yüksek enflasyon, işletmelerin tahsilat süreçlerini daha da önemli hale getirmiştir.
TEFE üretici ve toptan aşamasındaki fiyat değişimlerini ölçerken, TÜFE tüketicinin günlük yaşamda karşılaştığı ürün ve hizmet fiyatlarını ölçer. Yani TEFE maliyetlerin başlangıç noktasını, TÜFE ise tüketicinin cebine yansıyan kısmı gösterir.
Hayır. TEFE, 2005 yılına kadar kullanılan eski endeksin adıdır. Günümüzde onun yerine Yİ-ÜFE (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi) kullanılmaktadır. Yİ-ÜFE, üretici fiyatlarını daha kapsamlı ve güncel yöntemlerle ölçer.
Kira sözleşmelerinde TEFE ve TÜFE’nin yıllık ortalaması alınır. Örneğin TEFE %50, TÜFE %40 ise ortalama %45 bulunur ve bu oran yıllık kira artışına uygulanır.
Bazı iş sözleşmelerinde maaş zamları TÜFE’ye, bazılarında ise TEFE-TÜFE ortalamasına göre yapılır. Amaç, çalışanların maaşlarının enflasyon karşısında değerini korumaktır.
Çünkü enflasyonun hem üretim hem de tüketici tarafındaki etkilerini gösterir. İşletmeler, bankalar ve devlet kurumları bu verileri kullanarak fiyatlama, sözleşme ve yatırım kararları alır.
Eğer TEFE TÜFE’den yüksekse, üretim maliyetlerinin daha hızlı arttığı ve gelecekte tüketici fiyatlarının da yükselebileceği anlaşılır. Tersi durumda fiyat baskısının azaldığı ve enflasyonun dengelendiği öngörülür.
Payfoni e-Tahsilat, link/QR, sanal POS, abonelik ve entegrasyonları tek yerde birleştirerek tahsilatı hızlı, güvenli ve ölçülebilir hale getirir. Mesai dışı dâhil 7/24 ödeme alır, muhasebe ve raporlamayı otomatikleştirir, bayi ağlarında kontrolü kolaylaştırır.
Sorunuz mu var? “Kendi iş türüm için Payfoni uygun mu?” diyorsanız, bize ulaşın; iş modelinize en uygun paketi birlikte belirleyelim.